sevgili günlük,
ben 15.08.09 tarihinden itibaren artık bambaşka biriyim; sana bunu tüm samimiyetimle açıklamak istedim. bambaşka biri olduğumu idrak edişim sevgili gogim, sevgili annem ve sevgili babam ile pek sevgili bir iğneada tepesinde çaylarımızı denize bakaraktan yudumladığımız anda haberlerde deniz bahçeli insanının böğür böğür bağırması nedeniyle zaten 3bucuk güncük olan 2 sene eşşşşşoooğğllluuuu eşşşşekkkk gibi çalışmanın ardından verdiğim/alabildiğim tatilin sükunetinin hop die frekans değiştirmesi neticesinde gerçekleşti. malumun, ben uzun zamandır seyrek ve derinden sinirlenen bir insana dönüşmüştüm. ama devlet bahçelinin tiksinç böğürgen sesi beni mahvetti. delirdim. tayyip birdi sen on oldun beea die baardım en trakyalı tarafımla. ailecek travmatize oldular billahi. ben de kendime inanamadım sevgili günlük gerçekten dolup taşmışım. neyse, girizgahı kısa kesip sadede gelelim.
devlet bahçeli diyordu ki onlar dağdan ineööörse biz çıkarıooooooz, diyordu ki kürt edebiyatı bölümü açööarsanıooooooz öcalanı da koordinatör yapıooonnnnn..
şimdi ben böyle doğma büyüme ulusalcı bir zihniyetim. ulusalcı dediysem bildiğin göçmen atatürkçülüğü. bundan daha sonra eserse bahsederim, şimdi kafamı şişiremeyeceğim.
neyse saded şöyle:
1- anladım ki atatürk GERÇEKTEN öldü.
2- anladım ki artık öğrenci andı'nın birlik hissi yaratabileceği bir gençlik yok.
3- anladım ki artık çalıkuşu öğretmenleri yok.
4- anladım ki tiksindiğim boğaziçinden farklı bir yer değil ordu ve senelerdir boğaziçindeki "yalama" tekniği ile işlemekte.
5- anladım ki asker, ülkenin her yerindeki ennn güzel yerlerde beleşe tatil yapar, çayı 10 kuruşa içer, üniforması-nişanı-rütbesi ile saygı görür, çocukları asker çocuğu olduğu için pozitif ayrımcılığa hak kazanır ve şeriat düpedüz tepeden inerken bir an önce emekli olup bu "hareketlilik"ten kurtulma planları yapar.
6- asker sokaktaki ulusalcı kadar bile ulusalcı değildir.
7- askeriyeye çayı 10 kuruşa içiren yemeyip "ödeyen" halktır. halk bunca yıl ödediğinin sadece "başbakana" gittiğini sanmış, ve sadece hükümete yüklenmiştir. oysa en fazla ödediği yer askeriyedir.
8- halk öder, zira terör vardır, askerin halkın parasıyla (vergi), canıyla (şehit) ödediğine ihtiyacı vardır.
(-)sahi halk ne için öder? ne pahasına öder? neyin borcudur ödediği?
9- anladım ki bunca yıl biz ulusalcılar bir sınıfı var etmiş, yüceltmişizdir. oysa bu sınıf ihtiyaç olduğunda bunca yıldır parsellediği arazilerde kaybolmayı seçmiştir. bu sınıf ki, ne atatürkçüdür (atatürkçü olanları da bir şekilde arıtmaktadır), ne ulusalcıdır, ne ilericidir, ne de kültürcü. statükocu, elitizm körü bir sınıftır bu.
...
bağır çağır bunları söyledim ben de. en azılı sosyalistlere, en kapital kaitalistlere atatürkçülüğü savunan, askeriyeyi koruyucu bilen ben 15.08.09 sabahında geçirdiğim bir sinir harbi neticesinde baba-nın-adı'nın yokluğunun ayırdına vardım. kültürü ilerleten, değerleri anımsatan bir kurumun olmadığını bilmek.. yerin ayaklarımın altından kaydığı bu zeminde kürtlerin neden öcalana, anadoludaki 11inde evlendirilen, karınlarından sıpanın, sırtlarından sopanın eksik edilmediği kızların, kadınların neden dine sarıldıklarının ayırdına vardım.
bir şekilde var kalmak gerekir. bir şeye inanmadan insan nasıl var olabilir...
No comments:
Post a Comment