beni neden yoruyosun?
"ton balıklı makarna yedim. şimdi zencefil çayı yudumlamakta ve çay keyfi kıtırdatmaktayım.." hayatın yazıya sızması mı bu cümle yoksa sürekli yemeye başladığımın bir göstergesi mi.. filan, neyse.
kriz anlarında soğukkkanlı kalabilme gibi tanrıverdisi bir yetim bulunmakta efenim. bu sebeplen karşıma geçmiş durmaksızın sabuklamakta iken kendisi, sustum sadece. hayır, beklediğinin aksine öfkelenmedim, sinirlenmedim ve hatta umursamazlık da yapmadım. yalnızca sustum ve dinledim. momo gibi. sadece baktım öylece. yaktı, yıktı, temelleri sarstı, binaları yıktı, camileri, kiliseleri bizi yücelten yoklukları yok etti, kanalizasyonları elektik direklerinden geçirmeye yeltendi. özetle, yeniyetme şairimsikimsanki'nin de dizdiği üzere "dünyamızı altüst etti."
şimdi ben yıkık dökük bir şehrin kalıntılarının, istiflenmiş ölülerin arasında dolaşırken bir kez daha gökyüzüne bakıp, gözlerimi yumup, ellerimi kavuşturup, "olsun, olsun" dileye dilene, rengarenk bir harikalar diyarına daha dönüşsün istiyorum bu siyah beyaz karanlık.
sanırım, yine, yine ve yine, imkansızı istiyorum..
No comments:
Post a Comment